Ve işte, çok da büyük bir mesele haline getirmemek benim şu anda burada olmakla ilgili ilk hissiyatımın temeli. On iki yil Ankara’da yaşadıktan sonra sahip olduğum her şeyi ya dağıtıp ya da emanet edip iki çantayla uçağa atlayıp buralara taşınmanın ve başka bir kentte yaşayıp başka bir üniversitede çalışmaya başlamanın bendeki ilk özeti bu oldu; oradaydım ve şimdi buradayım. Cümlenin işaret ettiği şey değişim, ama bunu öyle yapıyor ki bu olan, “Been there and back again”deki gibi her şeyden çok bir macera oluşu üzerinden anlamlı bir macera değil. Bu aslında bir macera bile değil. Zaten bunu ben bile yapmadım, bu oldu. Olanın adı da bu; oradaydım ve şimdi buradayım.
Bir istisnayla. Bundan 6 ay önce buraya gelme ihtimali ilk ortaya çıktığında her şeyi olduğu gibi bırakıp hiç arkama bakmadan atlayıp gelecek durumdaydım. Ben Ankara’ya doymuştum, Ankara bana doymuştu. Tebdil-i mekan artık kendisini fena halde dayatmaktaydı. Sonraki 6 aya buradan çok fena özlenecek bir yığın şey doluştu. Şimdi “orada” özlediğim bir sevgilim var. Şikayet ettiğimden değil tabi, sadece hala orada olan ve burada olmayan bir parçam var, onu not ediyorum.
3 yorum:
Alındım valla. Bir parça yazımışsın ki, ama ama biz nerdeyiz :)
Çok sevindim bu blog işine. Durma yaz, durma yaz, ki senle birlikte biz de yaşayalım. uzun yaz ki uzun uzun anlatıyormuşsun gibi hissedelim.
ben ankara parcasi olarak butun bunlari tum ayrintilari ile bilsem de yine de derli toplu gorduume sevindim.
ordaydın ve yine burada olacaksin :)
bilgecim, senden bir blog haberi beklemekteydim ki, makul bir zamanda geldi netekim:) tabii ben hollanda aci vatan geyigi ile degil de narsisizm kokan bir blog ismiyle karsilasinca da :) pek hos oldu, epey guldum bu ise.. okuyoruz, ogreniyoruz formatindaki eglenceli yazi ve fotolara devam lutfen, cok keyifle okudum..
Yorum Gönder